27.03.2009




Şimdi sen tüm grilerinle geldin ya bana,
ben pembe ayak izleri bırakıyorum
usulca sana.. Biraz gri biraz pembe ne kadar yakıştık birbirimize..




24.03.2009


Hergün gugıl amcaya “YARDIM İÇÜN BÖÖÖÖ YAZ 3316 YA GÖNDER” yazarak bloğuma ulaşmaya çalışan güzel insan sana sesleniyorum sadece “sinirliprenses” yazarakta bloğuma ulaşabileceğini biliyormuydun ..:)

Birde "davaynan davaynan davaynan davaynan davaynan davaynan davaynan vurdu kafama davaynan" cümlesini hiçbir masraftan kaçınmayıp üşenmeden erinmeden gugıla yazan arkadaşın önünde saygıyla eğilesim geldi çok fena :)
Saygılar bizden efenim..

21.03.2009


Her sabah işhanı görevlisinin kapıda günaydın PRENSES demesiyle tavan yapan popom üç kat merdivenden sonra ofisin kapısını açan densizin günaydın TOMBİLİK demesiyle yerle bir oluyor..Hiç hoş değil :) Çok ayıp bi kere..
Genelleme yaptığım için affedin ama bayan milleti çok çabuk gevşiyor..Şahsen ben öyleyim..Akşam kavga kıyamet kopsun , sabah kalktığımda herşey reset.. Bu durum biri iki çift güzel laf sölediğinde de böyle hemen yamışıyorum..Omuriliğimden bir baklayı çekmişlercesine dağılıp,yüzümdeki şapşal gülümsemeyle bakıyorum bir müddet hayata..Aynı durum beni sinirlendirecek mutsuz edecek durumlarda da böyle olsa tamam diyeceğim , bende bi hastalık var olaylara olması kerekenden farklı ve hızlı tepkiler veriyorum..Ama değil..Çok kolay sinirlenmem , kolay kolay mutsuz olmam ben.Tamam ota boka ağlayabilen bi bünyem var ama tamammen kıytırıktan..İki damla gözyaşıyla ağlamış olmaz insan ağladınmı hönküreceksin , gözyaşınla sümüğün birbirine karışacak ağlamaktan nefesin tıkanacak, burnunun direği sızım sıszım sızlayacak, zangır zangır titreyeceksin ki içinde birikmiş ne kadar öfke varsa sıyrılıp gitsin senden..Uzun zamandır böyle ağlamıyorum..Ama yakındır hissediyorum:D Tanrı beni korusun.Amen!

Hı bide çok uzun çabalardan sonra Analytics şeysini doğru düzgün yapabildim , ve çok güzel veriler almaya başladım onları yazmak için sabırsızlanıyorum ama şu an değil..
Flashhhh Flashhhh Flashhhh
Azzzzzzzzzzz SSSSSSooooonnnnrrrraaaaa..

Hayırlara vesile olmasını en içten dileklerimle temenni ederim..

Pai Pai

19.03.2009


Bal:
son günlerde garip bişey oluyor
Bal:
kedimi biliyorsun :)
Sunshine:
Evet
Bal:
biliyorsun
Bal:
odama ne zaman yaklaşsam bu koşa koşa gelir
Bal:
kapıyı açtığımda içeri damlamak için
Bal:
buraya kadar herşey normal
Sunshine:
Evet,
Bal:
ama son bi kaç gündür,
Bal:
yine kediciğim koşuyor
Bal:
ama bu sefer daha büyük beyaz bir kedi de onun ardından koşuyor =)
Sunshine:
:)
Sunshine:
:D
Bal:
ve kediciğim odama giremeden bu pis büyük beyaz kedi hemen kedimin üstüne atlıyor
Bal:
ve boynunu ısırıyor kedimin
Bal:
durduruyor kedimi
Bal:
ilginç di mi
Bal:
hiç böyle bişey gördün mü hayatında
Sunshine:
Hımm şey oluyor olabilir
Sunshine:
şimdi
Sunshine:
büyük beyaz kedi bütün gün yoruluyor
Sunshine:
ve senin iyilik sever kedin onu sırtında taşıyor
Sunshine:
sonra oda yoruluyor ve duruyor olabilirmi?
Bal:
olmadı :)
Sunshine:
hiç mi :)


Mart ayı süresince kanayan toplumsal yaramızdan muzdarip arkadaşımın kedisinin dramını okudunuz biraz önce..Biliyorum ki birçoğunuzun gözlerini yaşarttı bu hikaye..Kedisi olanlar ise gidip sıkı sıkı sarıldı bir kez daha..Ve geceleri her evin damından yükselen pis büyük beyaz kedi mıyırtıları çınladı kulaklarımızın içinde..Siz sevgili kedi severler şimdi yukarıdaki dialoğu bir kez daha okuyup kediciğinizi başıboş bırakmayın..
Şimdi burada büyük pis beyaz kediciğinde ilgiye ihtiyacı olduğunu düşünen arkadaşlarımızda olacaktır doğal olarak ama bıktık arkadaşım sizin mart ayında kuduruklaşan kediciklerinizinden :)

12.03.2009


Sevgili Cimbakuka mimlemiş bizi bak bilokçum.Güzelde bir konusu var miminin...

Beni neler mutlu eder ?

Şöyle durup bir düşündüm de beni birşeyin mutlu etmesine gerek olmadığını ve mutlu olmak için sebeplerimi kendim bulduğumu farkettim..
Pasta yaptık ay çok güzel çok mutluyum, pembe kalem aldım çok güzel çok mutlu oldum,ay yaz geldi çok mutluyum,kuş uçtu çok mutluyum,parktan geçtim çok mutluyum, ağzımı açtım kelebek kaçtı çok mutluyum ,gibi polyanna tadında bi insanım...



Yine de şöyle aklı başında doğru düzgün yazmak gerekirse:

*Annemle babamın birbirlerine "HAYATIM" diye hitap etmesi..


*İşten geldiğim zaman yeğenlerimin kapıda üzerime atlayıp yüzümü yalaması..


*Baş ucumda duran çiçekli abajurum..


*Her sabah annemin başucuma koyduğu kırmızı elma..
*Parmaklı çoraplarımı çıkarmaya çalışmak..


*Artık sigara kokmayan ellerimi koklamak..


*Ufak tefek sürprizler..


*Hiç beklenmediğin bir zamanda hiç beklemediğin birnin telefonunda aradığını görmek..


*Abuk sabuk fotoğraflar çekmek..


*Çevremdeki insanların mutluluğu..


*Arkadaşlarımla birlikte olmak..


*Kuzenimin verdiği karardan heran vazgeçip burda kalacağını söyleyebilme "ihtimali" bile..


*Sabah ilk gördüğüm insanın sıcacık bi gülümsemeyle içten bir günaydın demesi...


*Vee en çokta koç burcu erkeğinin sabahları günaydın "sunshineeee" demesi :))

Beni kocaman mutlu eder..





Ne demiş yazar ; Mutluyum,mutlusun,mutlu :)








Evet herkesin söylediği gibi canım hiç yanmadı hatta iğneyi bile hissetmedim ama neden kimse bana ağzıma su hortumu sokulacağını sölemedi..Uyuşan dilim kontrolden çıktı hortumu bir ileri bir geri rahat durmayınca tam iki kere boğulma tehlikesi atlattım , doktorun " durmamı istediğinde sol elini kaldır" demesine rağmen tam üç kere sağ elimi kaldırım ve ağzıma soktuğu alet damağıma çarptı..Bittimi hayır bitmedi , sağ elden vazgeçip sol eli kaldırmaya çalışırken ağzımı çalkalamam için yan tarafıma yerleştirilen suyu döktüm ve son olarakta dişçiden ayağımda galoşlarla çıktım.Yok çıktım masum olur , koşarak kaçtım.. Ama bütün suç koltuğa oturduğumda titrediğimi farkeden doktorun "bizim bi komşu vardı , dolgu yaptırdı öldü" esprisinden sonra oldu ben biliyom..
Aman tanrım altı üstü bir dolgu yaptırdım başıma gelenlere bak sen beni doktorların eline düşürme yarebbim.Aminnn..

Tabu yaptık biz yine ama eksiklerimiz vardı takım tam değildi..Yoksa garsona boşmusun diye neden sorayım canımm:)
Velhasıl kelam erkeklerden eksik oyuncu sayısıyla açık ara farkla biz yendik ezdik onları resmen..

Sadece bir dialog aktarmak istiyorum;

Anlatıcı: Sinirliprenses nasıl giyinmiş?
Tahmin eden:Rüküş!!!
Sinirliprenses:hstrfgsdfadsgdagdff :S :/:<

Sırf Ferhat nasıl biri sorusuna " Ezzik " dedim diye hazırlanmış bir komplo olduğuna inandırmaya çalışıyorum kendimi :) Amen..

9.03.2009

Bugün patronumun yeni aldığı , bakmaya bile kıyamadığı ve ilk kez giydiği takımına çay döktüm! Evet hemde en şekerlisinden :) Koyu renk olsa tamam diyecem açık gri birde ..Dünyanın parasını verdi o şeye birde koca göbeene olsun diye milyon tadilattan geçti zavallı takım ve ilk giyildiği gün facia... Ama benim bi suçum yokki..Ya ben iş yaparken biri tepemde dikildiği zaman acayip uyuz olurum , hiç yer yokmuş gibi çekti koltuğu oturdu masamın yanına..Zaten heryer heryerde pazartesi işler yetişmiyor telaşesi benim masam zaten senede iki kere toplu olur oda bayramlarda:) Ne işin var senin benim masamın yanında..Çay getirende de suç var koymuş taaa masanın ucuna almaya çalışsam göbeem kaçar ki görmemişim bile, evrak arıyorum telaşla bir kulağımda telefon hooop gitti çay adamın üstüne..Ay aman diyene kadar cağnım takım boydan boya çay,paçasından süzülüyordu yemin ederim..Allahtan çay orda beklerken abdes suyu kıvamına gelmişte birde yanıkla uğraşmadık..Sildik falan ama leke kabak gibi ortada akşamda randevusu vardı galiba suratı asıldı bi garip bakmaya başladı bana bişi olmaz sorun değil falan desede eminin içinin yağları erimiştir..:) Bir kaç gün fazla yaklaşmasam benim için iyi olacak..
Neyse asıl derdim bu değil yardım edin a dostlarrr.
Normalde canım çok tatlıdır benim , bi yerime birşey olacak diye ödüm kopar..Ama bu durum herzaman böyle değil..Eğer çok üzgünsem birileri yüreğimi fena halde kırdıysa yada sinirden patlıyor gözümden ateş fışkırıyorsa kolumu kessen canım yanmaz..
Şu sıralar pek bi mutluyum , çarşamba günü dişçiye gideceğim birazcık hatırım varsa biri kuyruğuma bassın canımı yaksın ki o lanet dişçi koltuğunda bişey hissetmiyim :)
Aksi halde doktorun , "bak gelmemezlik yok sözmü?"Söz! gibi yaptırımlarını hiç duymamış yaşamamış farzedeceğim verdiğim sözden döneceğim..
Altı üstü bir dolgu lan ne var bunda korkacak diyorum kendi kendime yok yeterli gelmiyor yemiyooo.İnanılmaz korkuyorum.
Tanrı beni korusun.
Amen.

8.03.2009



İki yeğenim var kız olan dokuz erkek olan ise dörtbuçuk yaşında , bütün çocuklar gibi onlarda kudurukluklarının hakkını fazlasıyla verip bizi sinirden çatlatsalarda çoğu zamanda kahkahalarla güldürüyorlar..

Şu perili,sihirli,prensesli filmlerden nasıl etkilenmişlerse artık geçenlerde büyük olan küçüğü sana bi iskir(iksir değil iskir) :) yapacağım sihirli güçlerin olacak diye kandırmış zavallımı ..Koymuşlar ortaya bir tas su içine allah ne verdiyse tombi ,açılmış kurşun kalem pisliği,pastel boya,bebek ayakkabısı,portakal kabuğu ve bir tutam saç :) Tahmin edin bakalım kimin bir tutamı..Azıcık keseceğim diye kes çocuğun başının ortasından koca bir tutam orta yer apaçık :) Kızsan olmaz gülsen olmaz..Büyük , suçlu sesini çıkartamıyor küçük tepesindeki açığı göremediği için olayın farkında değil.Soruyoruz küçüğe saçına ne oldu diye "ablamla kuaförcülük oynarken masusçuktan kesti diyor" :) Çok merak ediyorum hazırladıkları karışım ay pardon iskirden içtilermi :/


Ben hatırlamıyorum ama her anlatıldığında keyifle dinlediğim bir anı geldi aklıma ; Ben üç ablam on yaşında bir hafta sonu bizi parka götürüyorlar böyle zamanlarda çocukların istekleri hiç bitmez ya annemle babam bizi tembihliyorlar yol boyunca..İşte yavrum bak paramız yok her gördüğünüzü istemeyin paramız olduğunda çok alırız diye..Bizde nasıl şartlandıysak parka adım atar atmaz hep bir ağızdan ritimli bir şekilde bağırıyoruz ;simit yooook,gazoz yooook,pamuk şeker yooook,elmalı şeker yooook,dondurma yoook,balon yooookk..Aileler bize tuhaf tuhaf bakıp gülerken annemle babam renkten renge giriyorlar , tembihlediklerine bin pişman :) Yazık rezillikleri bu kadar da değil..Biz çimenlerde koştururken ablam zamanın parası beş lira buluyor elinde para bağıra bağıra annemlerin yanına koşturuyor..E artık sloganı değiştirme zamanı geldi başlıyoruz biz yine bağırmaya simit vaaar, gazoz varr , dondurma varr ..O gün annemle babama ne istersek aldırmışız tıka basa yemişiz..

Şimdi çocuklarla her sahile indiğimizde ablamla bağırıyoruz simit vaaar gazoz varrrr elmalı şeker varrr ..Çocuklar yaşanmışlıktan bi haber kıkırdayarak bizi izliyorlar :)

Çocuk olmak güzeldir..Birde çocukluğunu doyasıya yaşayabildiysen ne mutlu sana..
Birde kardeşin varsa git koş sarıl boynuna :)Kardeşinin kıymetini sakın unutma..
(Edit medit)

5.03.2009


Kış kanımı donduruyor , beynimi uyuşturuyor ..
Yaz gelsin istiyorum…


Ben gençken :) sabahları saatin alarmı çalmadan önce uyanır yataktan zıplayarak kalkardım..kendimce adına dans dediğim hareketler eşliğinde hazırlanır manyak bir neşeyle yola koyulurdum..Şimdi öylemi ya ; alarm tam dokuz kere ertelenir yataktan sürünerek kalkılır başka bi yere kıvrılılır (kıvrılılır ne demek lan) sonra tekrar sürünme pozisyonunda duşa girilir kaynak suyun altında daha da bi mayışılır , üç kat kıyafet giyilip giyilip çıkartılır hiç bişey beğenilmez ve yine giyecek hiç bişeyim yok bıdı bıdısı yapılır..daha içe sinen bir şeyler bulunup giyilir saçlara bi toka yallah sokağa..Eller cepte gözler şiş ağız esnemekten yırtıldı yırtılacak , bön bön işe gidilir..
Ben bu uyuşukluğu soğuktan sanıyordum ya meğersem yaşlanmışım ben artık ..

Aslında ben yaşlandığımı fark ediyordum da artık çevreme de yansıtıyorum işte bu kötü oldu :) Zamanın bu kadar hızlı ilerlemesi insanın suratına tokat gibi çarpınca anlıyor giden zamanın bir daha geri gelmeyeceğini..Yine mevzunun gidişatı derinleşmeye başladı kapatıııyoruuum bu konuyu kapaattıııım ..

Geçen sabah işe gelirken bi kuçu kuçu gördüm görsen minnacık bişi yeminle ayakkabım ondan daha büyüktür , yaklaştım sevmek için anam bir havladı çemkirdi saldırdı bana ilk anda öyle bir varlıktan böylesine bi şiddet beklemediğim için irkildim tabi sonra bir kahkaha attım sokak inledi :)
Sivas kangalla büyümüşüm ben ayakkabım kadar eniktenmi korkacam..

Sivas kangalla büyüdüm ben gerçekten, biz mi onu büyüttük omu bizi orası tartışılır..Ben düz duvara tırmanmayı onun sayesinde öğrendim :) İlk geldiği gün küçücüktü minnacık şipşirin..Hızla büyüdü o minik sevimli şey koyun kadar oldu..
Siyah rengi pek sevmezdi mahallemize süt dağıtan kara çarşaflı sütçü teyze bile nasibini almıştı bizimkinden..Hoş siyah okul önlüğünü giydiğimde beni de tanımıyordu :) Sonra birgün bekçiler geldi ve köpeğinizi ya bi çiftliğe verin yada onu vuracağız dediler. Evden ayrılış yine hüzün yine göz yaşı :(
Pai pai bilok öptüm seni ..

1.03.2009

Yüreğime yaşatmış olduğum acılar için kendimden özür dilerim..

;;