27.11.2008

Yere düşünce kırılmayan oyuncak gibi alıştım ben yuvarlanmaya..

26.11.2008


...
- beni acitabilmek icin once nereye vuracagini cok iyi bilmelisin.
- nereye vuracagini bilmek icin beni cok iyi tanimalisin.
- beni cok iyi taniyabilmek icin sevgilim olmalisin.
- sevgilim olman icin seni cok sevmeliyim.
+ yani?
- yani seni cok seversem, beni acitabilirsin.
...

25.11.2008


Karda donmak üzeresin,uyumak tatlı geliyor ama öldüğünün farkında değilsin..


Bir sinema filmi insanı bu kadar mı etkiler ya,üç gündür kendime gelemiyorum..Film müziklerini dinlemeye korkuyorum , zira anında zırlamaya başlıyorum..Yanımda oturan beyaz şaçlısından amcamla burnumuzun direkleri aynı senkronda titredi,nerden anladım sırayla burun çekişimizden..

Bilemiyorum ki benimmi psikolojim bozuk yoksa filmden kahkahalar atarak çıkan insanlarınmı karar veremedim..Ama o son sahnede içinin kazınmadığını hisseden insan varsa gerçekten odun.. Hani salondan çıktığımda en sevmediğim,tahammül edemediğim eski erkek arkadaşımı görsem boynuna atlayıp sımsıkı sarılacam o derece yani:)

Yavaş yavaş toparlanmaya başladım.Buda bana ders oldu böle depresyonluk filmlere tek başıma gitmeyeceğim.Zira film sonrası salondan çıkışta balon gibi gözler pek estetik durmuyor..

22.11.2008

Yok böyle bir çalışma ortamı..Ofisin arka tarafındaki odaya sahip sayın müşavirimizin odasından Bülent ablamızın çığlıkları yükselirken..Diğer mesai arkadaşlarımla paylaştığım odanın her bir masasından ayrı türde müzik sesi yükseliyor ve saatlerimiz 22:15 i gösteriyor..Yok devenin bale papucu demek isteyenler olabilir ama rekor çıkış saatimiz 00:30 lütfen çüşlerinizi yutkunun..
Ben dolu dolu yedi yıldır çalıştığım bu iş yerinde ilk kez alkol alıyorum,ve sanırım kafam binbeşyüz olmaya başladı:)) ki o kadar iş güç varken ben oturdum bloğuma post yazıyorum sanırım bütün civatalarım gevşedi..Beni ilk kez alkol alırken gören mesai arkadaşlarım parmaklarıyla iki işareti yaparak bu kaç diye zevzeklik yapmaya başladılar..Serseriler.. İki bira ile sarhoş mu olacağım..Ama yanaklarımda al al olmadı değil hani.. Pekte yakışıklı oldum yakıştı kerataya :p İş yapmam gerekiyor yoksa kendi rekorumuzu egale edeceğiz..Bügün günlerden cumartesi yaa ne boktan bi meslek seçmişim hay benim ......

18.11.2008

Portakal dersem çık limon dersem çıkma; Mandalina..Ne yapacağını sen düşün..

16.11.2008


Bir varmış bir yokmuş la bitermi hiç masal , insan azıcık uzun tutar..Yada birşeyler mırıldansaydın kulağıma; ''Anne bize dimes al hepimize dimes al '' kadar romantik olmayan..



Ne kadar yakın yıldız yere :)


11.11.2008


''Masal sandığım hatıralarım canlanıyor hafızamda çocukluğumdan kalma, şeker bulaşmış yüzüm, altın sarısı saçlarım,kırmızı tombik yanaklarım birde Lale bebek ..


Ağzını annemden gizli bıçakla kestiğim Lale bebek..Hemen hemen aynı boylarda aynı vücut yapısına sahip cansız oyun arkadaşım Lale..Yürümeyi düşüp kalkarak öğrendiğim zamanlarda annemin elime kemirmem için tutuşturduğu her nimeti Lale bebek saklarmış benim için , taki evden yayılmaya başlayan kötü kokuların kaynağını keşfettikleri zamana kadar..


Sonrası yok beynimdeki kayıtlarda Lale nasıl gitti kim götürdü,son kez sarıldım mı, giderken üzüldümü?Silmiş hafızam,tıpkı hayatımın bir döneminde yer alıp sonra çekip gidenlerin var olduğu zamanları sildiği gibi..''

Düşünüyorum da bazen neden hep ya en mutlu anlar hatırlanır yada en mutsuz zamanlar..Zaman nasılda vahşice kullanıyor ömrümüzden , sanki babasının malı! İnsanın karşısına dikilip; ''Dur bireder gavur malı değil bu benim hayatım nasıl böyle bol keseden atabiliyorsun '' diyesi geliyor..


İşte hayat yine akıp gidiyor.. İşte hayat sensiz de yaşanıyor.. İşte hayat böyledir deniyor.. Zaman herşeyi siliyor..

5.11.2008


Çocuklar nerde?

Dışarıda bisiklet aydıyorlar :)


Demişti annesi ütü masasının başında gömleğinin koluyla boğuşan kıza;

-Kullanma şu kelimeyi anne allasen .. aydamak ne demek yahu ..

-Aman Türk Dil Kurumu uzmanı kızım konuştu saygı duruşuna geçeyim,siz pek matah konuşuyorsunuz sanki..Sizde gelin benim yaşıma sizide göreceğiz sizinde çocuklarınız sizinle dalga geçsin anlarsınız o zaman benim neler hissettiğimi.. (kızgınlık ve duygu sömürüsü karışımı surat ifadesiyle)

-Yapma anneee atarım kendimi koltuktan bak..

-Geç sen dalganı geç..Yarın işten geldiğin de çok ararsın annem nerde diye..

-Şaka yapıyorsun..

-Ciddiyim !

-O zaman kocanıda götür , sen yokken hiç çekilmiyor :)

-Densiz ! (o ben oluyorum) :p

-Amanda kızarmıymış tontiş..agucuk bugucuk..

-Yalama suratımı küsüm ben sana..Geçen gün de aç köpek demiştin bana!

-Yuh anne geçen gün dediğin birbuçuk yıl önceydi.. ''Allah gözünü doyursun'' demekki bir buçuk yılda aç köpek olarak mutasyona uğradı..Abartma yeteneğimi kimden aldığım belli ve hastahanede karıştırılmış olma ihtimalim kalmadı :)

(onüçbuçuk dakika sonra)

-Barıştıkmı annelerin en şahanesi (en yılışık artı yalaka tavırla)

-Biraz ..

-Hiç yoktan iyidir..:)



2.11.2008

Hadi topla yüzünü prenses üzülme katla hüznünü kaldır çekmecene bir yerlere sakla daha ömrünü tüketecek nice yaraların olacak kabukları düşecek yeniden kanayacak en sevdiğin yanlızlığını al geçir sırtına eserse hafiften hüzün üşümezsin belki elmacıkların ıslanır fenamı yanakların allanır ağla durma ağla biraz ruhun cilalanır kırmak istiyor gitmek istiyor bırak gitsin bir daha dönmesin ister yen ister yenil daha gençsin öğreneceksin ister sev ister sevil daha neler göreceksin ister yen ister yenil daha gençsin öğreneceksin ister sev ister sevil gençsin..güzelsin..

1.11.2008


İçin acıyor bekle...

Daha kanama faslı var,sonra kabuk tutma..

Ama insan oğlu rahat bırakmaz ,yaran iyileşmeye yüz tutarken ,tamda orda gelip yaranın kabuğunu kaldırırlar ve yine kanamaya başlar yaran..
Yine..
Yine..
Yine...

;;