22.12.2008
Benim memleketimde kar yağdığı zaman evden çıkmak için tüneller kazardık biz.tabi ben çok küçükkene , ne hikmetse herşeyde ben çok küçükken oluyor yada ben büyüdükçe olanların farkına varmıyorum veya çocukluğumu çok özlüyorum..Neyse dağıtmayalım mevzuyu dedimya işte tüneller açardık tünel dediysemde diz boyu yada dizden bir karış yukarı :) naylondan leğenlerle tümseklerden kayar her yaptığımız kardan adamın burnuna yarısı yenmiş havuç takardık.başucunda astronotların giydiği giysiye benzeyen montlarımızla o anı ölümsüzleştirir soğuktan kıpkırmızı olmuş burunlarımızı çeke çeke debelenirdik allah babanın gökten attığı buzlu pambıklarının arasında..Yaz geldiğinde yastıkların bir köşesini fare gibi didikleyip içinden pamuk araklar sonrada onları annemden gizli buzlukta dondurmaya çalışırdım..Şimdi yaşadığım bu memlekette yağmur bile yağarken yağsammı acaba diye düşünüyor,sabahtan öğleye kadar sonbahar öğleden akşama kadar ilk bahar gecede kış kodumun memleketinde kış kışlığını yaşatmıyor..
Karla büyüyen bir kış çocuğuyum ben..Evlatlarını birbirinden ayırmayan anneler en küçük çocuklarını daha bi farklı severler ya , işte ben de "Kış"ı en küçük çocuğum gibi sevdim hep için için çaktırmadan..
Şimdi sorarım sana blogcan dokuz yıl kar görmeyen bi insan kar gördüğü zaman ne yapar ???
Ne mi yapar; Allah babanın buzlu pambıkına diz çöküp hönküre hönküre ağlar :..(
İş te hikaye tamda burda başlıyor blok kardeş:
Bundan yıllar yıllar önce (sene ikibindört) şahsımın yirmiikinci yaş günü kutlamaları kapsamında tarafımca açılan özel bi hediye paketinden çıkan bir kaç kömür parçası ve turuncu havuca anlam verememişken henüz kendimi Torosların eteklerinden doruklarına doğru yükselirken buldum..Yol boyunca kafamı yaramaz köpek enikleri gibi arabanın camından içeri sokmadım , sevinçten kalbim yerinden fırlayacakmış gibi pırpır ederken kara ayak bastığım anda gözüm kamaştı heryer bembeyaz gökyüzü bile ve bütün organlarım sanki ayak parmaklarımdan akmışçasına vücudumu terketti..Olduğum yerde dizlerimin üstünde çöküp hönküre hönküre (farkındaysan hıçkıra hıçkıra değil çünkü kahkahayla karışık bi ağlamaydı bu) ağladım.. Bir bu anı birde benim bu saçma sapan halimi görünce neye uğradığını şaşıran eski sevgilinin (noluyo lan) ifadesini hiç unutamam :)))
Farkındayım hikaye lönk diye bitti ama napim telefon çaldı ilham perim ürktü kaçtı, hikayede gökten üç elmada düşmemişti zaten bu saatten sonra kerevetinede çıkamam valla :p
Bitti yazı nokta
Bak hala burda!!Hadi git yat uyu
Dağılın uleyyynnn :)
Etiketler: beyaz, kar, pambık, tapılası şey, yumşak
9 Comments:
Subscribe to:
Kayıt Yorumları (Atom)
bizde sizdeniz hanfendi merak ettim acaba hemşeri miyiz diye:)