1.12.2009

İnsanoğlu nankör azizim..
Dört gün tatil fazla geldi bana! Valla bak ne yapacağımı şaşırdım..Yapacağı tatili iki gün sanıp kendini ona göre hazırlayan bünye uzayan tatili bulunca afalladı sersemleşti kendinden geçti..
İlk iki gün işsiz insan bünyesine imrenip oh ne güzel lan bütün gün sadece bir koltuktan diğer koltuğa gittiğin için yorulmaktan şikayet edip , dördüncü günün sonunda bu ne biçim hayat lan malak gibi o koltuktan bu koltuğa diye çemkirip işsiz insanlara acıdım :) Allah kimseyi işinden gücünden etmesin , hiç işi olmayanlara da acilen iş versin yareppim amin.. Birde şimdi hani Salı dan başlayacağız ya sendromda yok oh mis (buda züğürt tesellisi olsa gerek) O değilde uzak akrabalarla yapılan telefon görüşmelerinde neden hep kapanışı bana yaptırdılar bi türlü anlayamadım..
En basitinden klasik bir dialog;
Anne:Hayırlı bayramlar ablacımcım bayramınız mübarek olsun……Nasılsınız inşallah iyiyiz çok şükür bla bla bla sinirlide iyi bende halamla konuşacağım diye bakıyor gözümün içine (!) Yalan bal gibi yalan .. Değil gözünü görmek sesini bile zor duyuyorum..Beş karış suratla telefona sürünürken anneye atılan gıcık bakışların akabinde “Nasılsınız halacım bayramınız kutlu olsun öpüyorum ellerinizden nasılda özledim enişteme çok selamlar öp çocukları benim yerime, hoşçakalın “ bu bayram boyunca böyle devam etti..Annemin aradığı her uzak akrabayla zorla konuşturuldum yapmacık yapmacık nasıl kibarım anlatamam..Kibar konuşacağım diye çenem kasıldı resmen.. Bu arada gezdik tozduk güldük yedik içtik eğlendik te tüm bu saydığım eylemleri yaparken bir şey dikkatimi çekti ..Yeni nesilde yeni bi trend oluşmuş..Mesela şimdi arkadaşlarınla toplaştın böyle o kankasını getirmiş öbürü manitasını diğeri komşuyu olmuşsunuz bi dünya oturmuşsunuz mekana heyecanla harala gürele tanışmaydı falan filan hoop bitti konuşma kal geldi herkes mal mode:on ! Panik yok ne yapıyoruz hemen varsa dijitallere yoksa dandik pikcelli cep telefonlarına sarılıp başlıyoruz abuk subuk resimler çekmeye(!) Tamam ölümsüzleştirilen anlar güzeldirde biz yine milletçe her şeyde olduğu gibi bundada bokunu çıkarmış durumdayız.
Arkadaşım verirsin sırtını denize bi manzaradır sonuçta çekersin birkaç güzel kare anlarımda oturduğun mekanda iki üç sandalye masanın ne gibi bir özelliği var anlamıyorum ki o değilde sinemada seans arasında makineları çıkarıpta flaş patlatmanın nasıl bi avareliğin getirisi halen araştırmaktayım..
Öyle işte tatil bitti ya şimdi kar yağdığında nefes nefese fırk fırk burnunu çeken çocuğun karın masumiyeti karşısında gözlerinin içinin gülmesi ikilemini yaşıyorum..(alakayı kuramadıysan mail yaz ben sana kurulmuşunu gönderirim)
Bide mesaj kaygısı içeren her cümlemde "sokim" demek istiyorum :) ayıp olacak diye korkuyorum..
Neyse efendim diyeceğim şu ki kusurları olsada tatil candır..Kıymeti bilinmeli..
Son olarakta lazer epilasyonla istemediğiniz tüylerinizden kurtulun temalı afişi okumaya çalışırken “lazere hayır” radyasyon var ağdaya razıyım diyen kuzenimin cümlesini “acı çekmek özgürlükse…………” ile tamamlamaya çalışması beni sürüm sürüm endişeye sürükledi.. Tedirginim lan bilok :)

4 Comments:

  1. Kediye Kafa Atan Psikopat Fare said...
    ahahaha acı çekmek özgürlükse, özgürüz ikimiz de :)))



    tema da pek afilli olmuş, hayırlı ossun
    stuven said...
    yine soluk almadan okuduğum bir yazı olmuş. bu sabah benim de söylediğim bir şey vardı. pazartesi sendromu olmadan güne başlamak güzel:)
    ZIBBIDI said...
    Kuzu Rkranın sol tarafı kapkara yazılar okunmuyor..Sadece bende olduğunu düşünmüyorum seni bu konuda bi sarsıyım dedim..

    Awareliğe gelince,Sen bellli ki genel hayatında boş zaman sıkıntısı yaşıyorsun o yüzden eline geçen boş zamanı değerlendiremiyorsun..Ah bunu değerlendirmeyi bi öğrensen bak bida çalışıyomusun..:D
    Profösör said...
    Aaaa... Güzel bir mizah..Devamı gelsin pls. Bence bu tür yazılar kitaplaşmalı.. Hem de çizgilerle süslenmelidir. Yüreğine kuvvet.. Stop!

Post a Comment